The Gap Oyun Değerlendirmesi

Bu Konuyu Görüntüleyen Kullanıcılar (Toplam: 1, Üyeler: 0, Misafirler: 1)

lostideas75

Moderatör
Destekçi Üye
26 Kas 2021
297
145
43
header.jpg


The Gap Oyun Değerlendirmesi



İncelemeler:

"İlgi çekici bir önermesi var ve daha fazlasını görmek için sabırsızlanıyorum!"


"Benzerleri arasında rahatlıkla yer alacak etkileyici bir anlatı deneyimi."


"Oyunla geçirdiğim otuz dakikanın ardından, bazı ilginç yönlere gitmeye karar verdiklerini kesinlikle söyleyebilirim."


Steam Oyun Takdim Metni:

"Ailesine musallat olan ender bir hastalığa tutulan Joshua, geçmişinin derinliklerine dalmalı ve hem güzel hem de acı hatıralarıyla yüzleşmeli. Hafızasını geri kazanmak ve yaşamından arta kalanları kaybetmemek adına deja vu yoluyla paralel gerçeklikleri keşfetmeli.

The Gap, ailesine musallat olan bir hastalığa tedavi arayan bir adamın, kalbinde yer edinmiş hatıralara dalarak aklının derinliklerine doğru keşfe çıktığı zorlu yolculuğun hikâyesini anlatıyor. Joshua Hayes, ailesi ender rastlanan genetik bir hastalığa yakalanmış bir nörobilimcidir. Bu hastalık bir yandan kişinin hatıralarını yavaş yavaş yok ederken, diğer yandan akıl sağlığına ve kişiliğine de zarar vermekte. Ailece geçirdikleri zorluklar ve verdikleri mücadeleler, yaşadıkları en iyi ve en kötü anıların merceği altında yansıtılıyor. Hastalığın tedavisini bulmak için biyoteknoloji devi Neuraxis’in önderliğinde oluşturulan deneysel bir programa katılan Joshua, kendini kurumsal entrikaların derinliklerine batmış halde bulur. Sade ve minimalist alanları incelerken, onu geçmişine doğru bir yolculuğa çıkaracak birer geçit vazifesi gören çeşitli eşyalara rastlar. Hatıralarının düğümünü çözebilmesi için, ızdırap verici bir soruya cevap aramak zorunda: Kendine gerçekten güvenebilir mi?"

Oyun hakkındaki olumlu kanaat ve değerlendirmelere yukarıdaki steam sayfasındaki yorumlardan ve yukarıdaki üç sayfa incelemesinin her birinin alıntı metninin altındaki sayfa ismine tıklayarak tam inceleme metinlerinden ulaşabilirsiniz.

Biz bu olumlu değerlendirmeleri tekrarlamak istemiyoruz. Evet oyun ilgi çekici ve güzel tasarlanmış. Hele hikaye çok becerikli bir tarzda işlenmiş. Özellikle bilim, kuantum fiziği, paralel evrenler, bilim kurgu konularına meraklı iseniz benim gibi, konu daha da ilginizi çekecektir. Eğer öyleyse deneyimlemenizi tavsiye edebilirim. Keyif alacağınız ve etkileneceğiniz bir deneyim ve sizi farklı hissettirecek bir yapım. Fakat gelin görün ki, bu oyunun benim kanaatimce oldukça tatsız hatta sinir bozucu bir olumsuz yanı var. Doğrusu bunu başkaları neden görmemiş veya hiç bahsetmemiş bilemiyorum. Her ne ise. Olabilir diyelim geçelim. Şöyle ki: Şimdi oyun paralel evrenlerin gerçek olduğuyla ilgili mesajlar yüklüyor oyun boyunca. Ve Joshua karakteri paralel evrenlerin birinde hastalığın tedavisini bulabileceği düşüncesine kapılıyor. Oyun iki versiyonda bitiyor. Bir final kapısından içeri girmek veya girmemek. İçeri girince her şey bitiyor. Girmeyince de alternatif evrenler karşımıza çıkıyor ve eşi Amber'ın hayatta olduğu evrenleri görebileceği bir metin listesi önüne açılıyor. Oyun boyunca senaryoyu çok sürükleyici ve etkileyici bir biçimde işleme marifetini göstermiş bir yapım karşımızda. Bunu kabul ediyorum ama hani vardır ya, çok ve anlamlı bir şey anlatıyormuş gibi görünür de bazı yapımlar ama işin aslında içi boştur ve anlamlı bir sonuca bağlanmaz ve aslında doğru dürüst bir şey anlatmamıştır. Ve bu yüzden bittiğinde sizi ortada öylece bırakır ve sinir eder. Çünkü sizi sonuna kadar sürükleyip getirdiği noktada vardığınız sonuç size: "E, tüm bunlar bunun için miydi?" dedirir. İşte bu oyun bence tam da böyle. Evet anlatım ve hikaye işlenişi oldukça iyi ama bu yeter mi? Paralel evrenlerin gerçekliği konusu, Joshua'nın kişisel inancıdır ve bilim çevreleri de bu görüşü çürütememiştir. Ha bir de, dejavu tarzında aslında paralel gerçekliğe hayali yolcular yapıyor Joshua! Bunun dışında hiçbir şekilde altı doldurulmamış hikayenin temel konusu olan paralel evrenlerin gerçekliği. E böyle olunca yorumcu ve incelemecilerin söylediği "kendimi sorguladım, beynimi uçurdu, bir hafta düşündüm durdum!" şeklindeki ifadelerine karşı ancak acı bir tebessüm ediyoruz. Hastalıkla ilgili bir takım dramatik anlatımlar mevcut ama o da başka bir mesele. "Gizem, atmosferik, gerilim, zengin hikaye, bilim kurgu" etiketleriyle sunulan bu oyunun temel konusu dikkat edilirse aslında altı çok boş ve detaysız bırakılmış hatta es geçilmiş. Finali de apar topar bir şekilde ve pek de anlamlı olmayan bir tarzda yani tatmin edici bir sonuca bağlandığını bence söyleyemeyeceğimiz bir kolaycılıktan ibaret. E tabi bunu da yapmak marifet. Aslında bir şey anlatmayıp anlatıyor gibi yapmak, boş ve anlamlı bir sonucu olmayan bir hikayeyi sonuna kadar sürükleneceğiniz bir tarzda işlemek. Evet, bu da bir marifet ama herhalde olumlu ve iyi bir gözle bakılabilecek bir iş değil.

Bir de şu konuya değinmek istiyoruz. Film ve dizilerde inanılmayacak kadar yoğun olarak kullanılan ve gerçekliğine inanılması empoze edilen bir kavram paralel veya çoklu evrenler. Peki bu neden yapılıyor bu kadar hararetle ve işin aslında paralel evrenlerin gerçekliği ile verilmek istenen mesaj nedir derseniz cevabı işte burada:

Çoklu Evrenler ve Herşeyin Teorisi Kısa Videosu: (Kaynak video)

Çoklu Evrenler Olunca Ne Oluyor? (Video metninden kısmî alıntı yapılmıştır.)

"Burada ihtimal hesapları var. Tesadüfen bir oluşum iddia ediliyor ve bu tesadüfî oluşumu mümkün olduğu kadar kolaylaştırmak isteyen bir görüş var. Bütün teorilerini ve bulgularını buna yönlendirmeye çalışan, o yönde bir meyil gösteren, yani “Bir yaratıcının varlığını kabul etmeyelim de, neyi kabul edersek edelim” diyen bir görüş......... Güncel bir popüler bilim konusu olduğundan, “paralel evrenler” diye bilinen ve kâinatın yaratılışını inkâr etmeye çalışan düşüncenin farklı bir versiyonu olan ve “yeni ateizm” diye piyasaya çıkan ve kozmolog Stephen Hawking tarafından ortaya koyulan tezden bahsedelim. Bu tezdeki temel gaye, yaşamı barındıran bir kâinat meydana getirmek için muhtemel denemelerin sayısını ve zamanın miktarını artırmak ve dolayısıyla evrenin sözde ihtimaller dâhilinde oluşabilme olasılığını yükseltmektir. Kısaca şöyle deniliyor: “Sonsuz sayıda çoklu evren var. Öyle olunca da, birinde olmasa diğerinde hayat mutlaka meydana gelmiştir.” Bu dünyada yaptığımız ihtimal hesapları, bu kâinatın çok dışına taşıyor. Bir protein meydana getiremiyorsunuz. Bu kâinatın sahip olduğu madde parçacığı ve bütün ömründe geçen saniye sayısı, o denemeleri başarılı bir şekilde gerçekleştirmeye ve o proteini oluşturmaya yetmiyor. Dışarı gitmeniz lâzım! Çok sayıda evrene ihtiyacınız var! Her birinde o denemelerin yapılıyor olduğunu kabul etmeniz lâzım ki, bir tanesinde de “İşte! Bu hayat böyle meydana gelmiş!” diyebilesiniz. Dikkat edin, temel felsefe bu. Bunu çok basitleştirerek anlatıyoruz tabi ki. Paralel evrenler düşüncesi, ne kadar ihtimal dışı olursa olsun, her olayın bir başka paralel evrende de gerçekleşebileceği iddiasını taşır. Hâlbuki bu kâinat ve içindekiler bir sefere mahsus tesadüfen oluşmuş ve öylece kalmış olan sabit bir eşya değil ki. Her an yeniden yeniye yaratılmaya devam eden dinamik bir yapıya sahip olduğunu görmüyor muyuz? Her sene yüz binlerce insanın ölümü ve doğumu gerçekleşmekte ve her kışta yüzeysel maddî sebepleriyle birlikte ölen milyonlarca canlı, her baharda yeniden canlanmıyor mu? Görmüyor musunuz?"

Önemli Bilgilendirme Notu: Başka evrenler yoktur demiyoruz. Bu başka mesele. Sadece bir yaratıcıyı kabul etmeyince bulunduğumuz kainatın bile var olması, ihtimal hesaplarına göre matematik olarak imkansızken, işin içine bir de sonsuz sayıda paralel evreni yaratıcısız olarak kabul ettirmeye ve bu sayede yaratıcının gerekliliği fikrinden kurtulmaya çalışan fikrin, ne derece delilik derecesinde bir hezeyan ve saçmalık olduğunu tespit ediyoruz. Başka evrenlerin olabilirliği, elbette yaratıcının varlığının kabulü halinde, var olabilecek bir meseledir.​
 
Son düzenleme:

Son mesajlar

shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Geri
Üst